KOLAJEN NEDİR? KOLAJEN BESLENME PROGRAMI NASIL OLUŞUR?

Merhaba kahve falı severler! Bugün size bahsetmek istediğimiz harika bir yaşam tarzı rehberi var. Aslında bu, yalnızca bir diyet değil; özellikle yaşlanma evresini geciktirmek isteyen ve aynı zamanda sağlıklı besinlerle forma girmeyi amaçlayanların vazgeçemeyeceği bir beslenme stili.

Kolajen özetle, vücudumuzun bağ dokularında, eklemlerimizde ve cildimizde yer alan yapısal bir protein çeşididir. Ayırca saç ve tırnaklarda da bulunur ve kolajen eksikliği tırnak kırılmaları, soyulmaları ve saç dökülmelerine neden olabilir. Görüldüğü gibi, kolajen vücudumuzda çok önemli yere sahip bir enzimdir. Eğer siz de, bir yandan yıllara meydan okumak, diğer yandan ise fit bir görünüme sahip olmak istiyorsanız aşağıda sıralayacağımız maddelere kolaylıkla uyabilir ve bir yıldız gibi parlayabilirsiniz!

Vücudumuzda Kolajen Azlığı Nelere Yol Açar?

Kolajen vücudumuzda doğal olarak vardır ve üretilir. Fakat birey yaş aldıkça bu üretim yavaşlar ve kolajen azalmasına neden olur. Kolajen azaldığı durumlarda ise hepimizin korkulu rüyası olan cilt sarkmaları, kırışıklıklar, saç dökülmeleri, tırnak soyulmaları ve kırılmaları ile eklemlerde yıpranmalara akabinde hasara yol açar. Vücuda takviye edilen ve tamamen doğal besinlerle yapılan bu beslenme sistemi ise vücudun kolajen üretim kapasitesine yardımcı olur ve depoların tekrar ve sürekli olarak doldurulmasını sağlar. Bunun devamlı olabilmesi için, bu beslenme düzenini hayatımızın her anına yaymamız gerekir. Kolajen aynı zamanda bağırsak sistemine de iyi geliyor; huzursuz bağırsak problemlerini iyileştiriyor.

Kolajenin Faydaları Nelerdir?

• Bağışıklık sistemini güçlendirir.


• Saç ve tırnaklardaki dökülme ve kırılmayı önleyerek bakımlı saç ve tırnaklara sahip olmamızı sağlar.


• Kemik ve kaslardaki yıpranmayı aza indirir ve sağlıklı bir sistem oluşturur.


• Ciltteki yaşlanma etkilerini yavaşlatır ve hatta engeller. Yaşlanmaya bağlı ağrıları durdurduğu bilinmektedir. Yeni dokuların oluşmasını destekler.


• Parlayan ve ışıldayan bir cildin oluşmasını sağlar.


• Kilo kaybı yaşamanın yanı sıra form korumaya yardımcıdır ve fit bir vücuda kavuşturur.

Kolajen’in Çalışma Prensibi Nasıldır?

Kolajen, cildin dermis tabakasında bulunan protein elastinin yanında çalışır ve cildin esnekliğini korumasına yardımcı olur. Kolajen, öyle bir proteindir ki, daha yaşamımızın 20’li yaşlarının başından itibaren yılda yüzde 1 oranla azalmaya başlar ve vücut elastik özelliğini kaybederek sarkar ve kırışır. Bu durumda vücuttaki doğal kolajen rezervlerini besinlerle doldurmamız gerekir. Uzmanların yaptığı araştırmalara göre kolajen üretimi, 50’li yaşlarda, 30’undaki birine göre yüzde 75 daha azdır.

Kolajen Azalması Neden Olur?

• Sağlıksız yaşam tarzı, doğru beslenmeme


• Düzensiz uyku (gerekenden az ya da çok uyuma)


• Fazlaca güneş ışığına maruz kalma


• Sigara kullanımı


• Aşırı alkol tüketmek


• Stresli bir yaşam tarzı


• Düzenli bağırsak sorunları çekmek

Şeker tüketimini en aza indirmeniz, vücuttaki kolajen üretiminin daha uzun zamanda azalmasını sağlayabilir. Çünkü şeker, kolajenin baş düşmanıdır. Sebebi ise kırışık ve sarkık bir cilde neden olan AGE ürünlerinden oluşmasıdır. Bu glikasyon ürünlerinin bulunduğu şeker molekülleri ciltteki kolajen ve elastene yapışarak işlevini yerine getirmesine engel olmaktadır. O yüzden, bizim için çok zor da olsa şeker tüketimini sınırlandırmalı ve meyvelerden doğal şeker almaya özen göstermeliyiz.

Kolajen İçeren Besinler Hangileridir?

1. 
   

   Et Ürünleri

   
   

Et ürünleri, kolajen bakımından zengindir; çünkü tam bir protein deposudur. Sakatat, deri ve kemikler en çok pretinin bulunduğu bölümlerdir. Etinizi kızgın yağ ile tavada pişirmek yerine, fırında, ızgarada ya da buhar yöntemiyle pişirdiğiniz takdirde tam verin alacağınızı unutmayın. Peki en çok hangi ette bulunur kolajen?

• Sığır eti


• Hindi eti


• Tavuk eti


• Keçi eti

2. 
   

   Balık

   
   

Balık, ete oranla daha düşük proteine sahiptir; fakat pulları kolajen açısından son derece zengindir. Ayrıca orkinoz ve somonda çokça Omega-3 bulunur. Bu yağ asitleri cilt hücrelerinde bulunan zarları koruma görevini üstlenir. Iltihaplanma azalarak ciltteki sıkılık sağlanır ve esneklik korunmuş olur.

3. 
   

   Kırmızı Renkli Meyve ve Sebezeler

   
   

Çilek, elma, kırmızı pancar, kapya biber (kırmızı tatlı biber) domates gibi besinlerde bolca likopen bulunur. Likopen iyi bir antioksidandır ve kolajen üretimini arttırmaya yardımcı olur. Bunların yanı sıra lahana, ıspanak ve patlıcan da kolajen üretimini destekleyen sebzelerdir. Meyvelerde ise C vitamini açısından zengin olanları tercih etmekte fayda var. Mango, ananas, portakal, kivi, greyfurt ve limon C vitamini bombalarıdır. Bu meyveler, kırışıklıkların oluşmasını içeren antioksidanlar da içerir.

4. 
   

   Sülfür İçeren Besinler de Kolajen Üretimini Destekleyen Önemli Gıdalardır

   
   

Siyah zeytin ve yeşil zeytin, kereviz, sarımsak, salatalık, soğan, muz ve tofu gibi gıdalarda bolca sülfür vardır. Ve bu kükürt kolajen üretimini arttırmaktadır.

5. 
   

   Kolajen Üretimini Arttıran Diğer Gıdalar

   
   

Fındık fıstık gibi çiğ tüketilmesi gereken kuruyemişer, soya sütü, çay, peynir, patates de diyetimizde olması gereken gıdalardandır.

KOLAJEN BESLENME ÖRNEK DİYET LİSTESİ

Sabah Kahvaltıdan Önce: 1 su bardağı ılık limonlu su (yarım limon)

Kahvaltı:

• 1 dilim çavdar ya da tam buğday ekmeği


• 1 yemek kaşığı tuzsuz lor peyniri


• 1 adet yeşil biber, 1 adet kırmızı tatlı biber (kapya), 7-8 dal maydanoz ile 1 tatlı kaşığı zeytinyağlı kekik soslu salata


• Şekersiz açık çay

Ara Öğün:

• 1 adet orta boy muz

Öğlen:

• 1 kase mercimek salatası


• 1 kase az yağlı yoğurt

Ara Öğün:

• 1 adet elma


• 5 adet fındık ya da 7-8 tane fıstık (çiğ olacak)

Akşam:

• 150 gram tavuk göğüs eti ya da 120 gram biftek (ızgara, fırın ya da buharda pişecek)


• Marul ve rokadan yeşil salata


• 2 yemek kaşığı bulgur pilavı

Gece:

• 1 bardak tarçınlı süt (tarçına alerjiniz varsa koymayın)

NOT: Yukarıda bahsettiğimiz besinler ile örnek listedeki besinlerin yerini değiştirip yalnızca zeytin yağı kullanarak, az tuzlu yemekler yapabilirsiniz. Günde en az 2.5 litre su içmeyi, düzenli yürüyüş ve spor yapmayı unutmayınız. Eğer yukarıdaki besinlerden herhangi birine alerjiniz varsa, doktorunuza danışmadan uygulamayınız.

Hep ışıldamanız dileği ile, sağlıklı günler :)