Modanın Masalsı Tarihçesi
Bize Ulaşın
Sıkça Sorulan Sorular
Kahvemvefalim.com Hakkında
KFTPuanı Nedir
Yenilikler Neler?
Haber Oku
Fallar Haberler Paylaşımlar
Modanın Masalsı Tarihçesi
Bu içerik 2946 kez okundu




Herkese merhaba sevgili kahve falı severler ve Derya Abla fanları :) Bugün, bireysel olarak ya da hem kiÅŸisel zevk hem de iÅŸi ‘moda’ olanların keyifle okuyacağı bir makale hazırladık. Modanın 1900’lü yılların başından gününüze olan evriminin yanı sıra biraz da ve kısaca yüzyıllardan bahsederek kadın modasının dönüÅŸümünü sizlerle paylaÅŸmak istiyoruz. Åžimdi gelin, peri masalı nasıla baÅŸlamış, günümüzde moda algısı neye evrilmiÅŸ ve gelecekte bizleri neler bekliyor hep birlikte inceleyelim!


Moda, Fashion, Façon…


moda


Moda, uzmanların yaptıkları araÅŸtırmalara göre tarih öncesine dayanan bir geçmiÅŸe sahip; fakat günümüzden biraz daha farklı anlamlarda kullanılmış. Çıkış noktası insanın mevsimsel ÅŸartlar baÅŸta olmak üzere giyim ihtiyacını karşılamak için üretilen kumaÅŸların dikilmesiyle ortaya çıkmış elbette. ÖrneÄŸin Mısırlılar, sıcak hava ve kavurucu güneÅŸin de etkisiyle hafif ve ince kumaÅŸlar tercih ederken, Yunanlılar kumaşı hiç dikmeden üzerlerini sararak kullanmışlar, Sümerliler ise daha sert hava koÅŸullarından dolayı mantoya benzer kıyafetler tercih etmiÅŸlerdir.


Daha sonraları kıyafet ve giysiler birer statü sembolü olarak kullanılmış diyebiliriz tabiri caizse. Asiller, 13. yüzyıldan itibaren kıyafetlerini DoÄŸu’dan getirilen özel ipek kumaÅŸlardan diktirmeye ve özel amblemlerle süslemeye baÅŸlamışlardı. Halk ise fakirlikten dolayı pahalı kıyafetlere çok uzaktaydılar.


13. Yüzyıl Modasına Bir Örnek
13. Yüzyıl Modasına Bir Örnek


14 ve 15. Yüzyıllara geldiÄŸimizde ise bir önceki yüzyıldaki fazla uzun etekli elbiseler yerine uzun dökümlü kollar ve baÅŸlarına ise masallardan ve çizgi filmlerden de hatırladığımız sivri kukuletalar ve uçlarına ise kumaÅŸlar takıyorlardı. Yüzyılın baÅŸlarında DoÄŸu modasından etkilenen saraylı hanımlar, yüzyılın sonlarına doÄŸru kendi modalarını oluÅŸturan ve biçki dikiÅŸ konusunda uzmanlaÅŸan terzilere emanettiler. 15. Yüzyılda karşımıza çıkan en önemli özellik, yakaların bele kadar açık olması ve bu açıklığı bir korse ile kapatmaları oluyor. Çok katlı eteklerin en üst katı diÄŸerlerinden biraz daha kısa oluyordu. OrtaçaÄŸ ve sonrasındaki uzunca dönemlerde de olduÄŸu gibi, elbette kadınlar için de erkekler için de ÅŸapka çok önemli bir aksesuardı. 15. Yüzyılın en bilindik kadın ÅŸapka modelleri ise kalp ÅŸeklinde, boynuz ve hennin ÅŸapkalardı.


15. Yüzyılda Moda Anlayışı
15. Yüzyılda Moda Anlayışı


16.yüzyıla geldiÄŸimizde ise kırmızı, mavi gibi belirgin renkler, önceki yüzyılların pastel renklerine oranla daha çok kullanılmaya baÅŸlanmıştı. Asil kadınlar artık daha cesur renklerin peÅŸinden gidiyorlardı. Özellikle 1550 yılından 1600’lerin başına kadar Kraliçe Elizabeth Dönemi’nde kolalı dik yakaların dikkat çekmesinin yanı sıra, ilk ipek çorabın 1560 yılında Kraliçe Elizabeth tarafından giyildiÄŸi tarihe not düÅŸülmüÅŸtü. Pilili elbiseleri yakut, elmas gibi deÄŸerli taÅŸlı aksesuarlar ve takılar süslüyordu. Yüzyılın sonun doÄŸru ise elbiselerin arka tarafında ilk kez V ÅŸeklinde ve bele kadar uzanan yakalar kullanılmıştı.


16. Yüzyıl Asillere Ait Moda
16. Yüzyıl Asillere Ait Moda


17 ve 18. yüzyıla geldiÄŸimizde, halk halen çalışma hayatlarına uygun kumaÅŸlardan rahat kıyafetler tercih ederken, en kıymetli varlıklarının kıyafetleri olması yine halkın fakirliÄŸinden kaynaklanıyordu. Halktan kiÅŸiler iyi ve dönemin ÅŸartlarına göre modern kıyafetler diktirmek istiyorlarsa, asilleri taklit etmeleri gerekiyordu ve bu oldukça masraflı bir giriÅŸimdi. 1765 yılında buharlı makinenin icadıyla Sanayi Devrimi yaÅŸanmış, kıyafet, halk için de bir ihtiyaçtan çok tüketim malzemesi haline gelmiÅŸti. Fakat bu yüzyıllarda moda o kadar deÄŸiÅŸken bir yapıya sahipti ki, yine asiller ve halk arasında gözle görülür bir uçurum söz konusu idi.


17 ve 18 Yüzyıllar Moda Akımları
17 ve 18 Yüzyıllar Moda Akımları


Bir dip not olarak ÅŸunu diyebiliriz ki, moda kavramı tam manasıyla 1789 Fransız Ä°htilali sonrasında köy ve kasabalardan gelen fakir çiftçi halkın ÅŸehirlilerle karışması ve Burjuvazi’nin ortaya çıkmıştı; ki Sanayi Devrimini yaratan da bu durumdu. Ardından ise alt tabakadan gelen insanların, asiller yani Burjuva’yı taklit etmesine genel manada “giyim kuÅŸamda moda” denmiÅŸti.


19.yüzyıla gelindiÄŸinde dikkatler, önceki yüzyıllara oranla daha mütevazi kesimli kıyafetlere çekiliyor. Kabarık olmayan ve bel çizgisinin üstünde olan ‘Ampir’ modası baÅŸlamış ve bu akım 40 gibi uzun bir süre gündemde kalmıştı. Ä°lerleyen yıllara baktığımızda bel çizgisi yerine geliyor, beller inceliyor ve daha dar kıyafetler tercih ediliyordu. Kollar çan ÅŸeklinde ve yakalar kapalı formdaydı. Pelerin ve ÅŸallar da bu kıyafetlere eÅŸlik eden unsurlar içindeydi.


19. Yüzyıl Modaya Bakış
19. Yüzyıl Modaya Bakış


‘Kadının özgürlüÄŸü’nü vurgulayan bir terzi olan Paul Poiret, yaratıcılığı ile zanaatini birleÅŸtirerek, modada Bella Epaque dönemini baÅŸlatmıştı (1895-1914). Bol kalıba sahip tunik elbiseler tasarlayan Poiret, kumaÅŸlarda ve kıyafetlerin tasarımlarında görsel zevki en üst noktaya taşımayı hedeflemiÅŸ ve bunu da baÅŸarmıştı. Paul Poiret’in bu giriÅŸiminin arından hazır giyim fikri git gide büyümüÅŸ, kadınlar artık basitleÅŸtirilmiÅŸ kıyafetlere çabuk ve kolay ÅŸekilde ulaÅŸabilir hale gelmiÅŸti.


1.Dünya Savaşı’nın baÅŸladığı 1914 yılından itibaren ise demiryollarında, cephelerde ya da fabrikada çalışan kadınların kıyafetlerinin iÅŸlevsel olarak rahat olması amaçlanmış ve daha maskülen bir forma sokulmuÅŸtur.


Savaşın ardından, 1920’li yılların baÅŸlarında, o dönem uluslararası anlamda çok popüler olan bir dans vardı: Çarliston Dansı. Bu dansın kostümleri ise etekleri saçaklı, hafif bol ve nispeten düz kesim elbiseler yanında uzun ve özellikle inci kolyeler olmuÅŸtu. Bu moda kadınlar arasında hızla yayıldı ve tiyatro, kabare ya da yeni yeni geliÅŸen Hollywood filmlerinin gösterildiÄŸi sinema salonlarında kullanılmaya, dolayısı ile de kıyafetlere daha fazla para harcanmaya baÅŸlanmıştı.


1920'ler Modada Jazz Esintileri
1920'ler Modada Jazz Esintileri


1.Dünya Savaşı’nın ardından gelen rahatlık hissi, kadınların pantolon giymeye baÅŸlamasını da saÄŸlamıştır. Fransız modacı Chanel bu akımı desteklese de o dönemler çok popüler olmayı baÅŸaramamıştır.


30’lu yıllara geldiÄŸimizde kadın hatlarının daha belirgin hale geldiÄŸi ve zarif diÅŸilik olarak lanse edilen Elegant Feminity akımı, kadını ince göstermenin yanında şıklığı da ön planda tutmuÅŸ bir düÅŸüncedir. Etek boyları uzun, bel çizgisi yerinde ve bazen de bacak boyunu uzun göstermesi adına yukarıda kullanılmış. Kadınlar artık korseler yerine, bedeni incelten elastik çamaşırlar kullanmaya da baÅŸlamıştı.


30'lar Modasına Moda Dergisinden Bir Örnek
30'lar Modasına Moda Dergisinden Bir Örnek


Ä°kinci Dünya Savaşı sonrasında kıyafetler, deÄŸiÅŸen sosyal ve ekonomik yapıyla beraber tek tip hale gelmiÅŸ, daha rasyonel bir kimliÄŸe bürünmüÅŸtür; savaşın yaralarını taşıyan çoÄŸu ülkede giysiler karneyle dağıtılır hale gelmiÅŸti.


1947 yılında ise Christian Dior, moda dünyasının seyrini deÄŸiÅŸtiren bir defileye imza attı ve bileklere uzanan etekler, düÅŸük omuzlar ve ufak ÅŸapkalarla 50’lerin moda anlayışını oluÅŸturmaya baÅŸladı. Tabii bu modanın yayılmasında Amerikan sinemasının da büyük etkisi vardı. Dönemin yıldızlarından Ingrid Bergman, Humphrey Bogart, Katherine Hepburn gibi yıldızlar, sanat ile modayı birleÅŸtirmeye baÅŸlayarak ve halk için örnek teÅŸkil etmiÅŸlerdi.


1947 Dior Defilesinden Bir Kare
1947 Dior Defilesinden Bir Kare


50’li yıllara göz kırpmışken devam edelim… Lacivert, kırmızı ve beyaz denizci esintileri, puantiyeler ve diz altı A form fırfırlı etekler... Avrupa modası artık Amerika’dan çok fazla etkilenmeye baÅŸlamış, sinema ve müziÄŸin kalbi Amerika rüzgarı, özellikle genç hanımları oldukça etkiler hale gelmiÅŸti. Ä°ngiltere’de ise özellikle geleceÄŸin modasına yön verecek olan fakat o dönem tabii ki bunun bilincinde olmadan akımı baÅŸlatan alt kültürden gençler vardı. Ted’ler, Hipster’lar ve Beatler, gelecek senelerde anti-moda yaklaşımda olan punkçılara, reaggae’cilere, hipster ve rock-metalcilere örnek olacak hareketlerin baÅŸlangıç temellerini atmıştı. Bu arada da Ä°kinci Dünya Savaşı sırasında butiÄŸini kapatmak zorunda kalan Coco Chanel, 1954’te butiÄŸini tekrar açacak ve herkes için ve her keseye uygun giysiler tasarlayıp satmaya kaldığı yerden devam edecekti. Bugün dahi modanın öncüsü olmaya devam edebileceÄŸini belki kendisi dahi bilemezdi.


50'ler Modasına Bakış
50'ler Modasına Bakış


60’lı yıllarda moda uzay yarışlarından, Beatles’dan, uyuÅŸturucu ve televizyondan oldukça etkilenmiÅŸti. Zamanın ünlü modacıları arasında yer alan Dior, Yves Saint Laurent, Pierre Cardin gibi devler, sentetik kumaÅŸlı fermuarlı kıyafetler ve parlak botlar sunmuÅŸ ve moda dünyasında oldukça ilgi görmüÅŸlerdi. 60’ların sonlarına doÄŸru ise barışçı çiçek çocuklar, sistemin dayattığı modaya da karşıydılar ve bol paçalı pantolonlar, çiçekli hafif gömlekler kullanarak kendi modalarını oluÅŸturdular ve tarihteki yerlerini aldılar. 60’lı yılların moda dünyasındaki bir diÄŸer devrimci hareketi ise modacılar kadar mankenlerin de artık göz önünde bulunmaya baÅŸlamasıdır. Modeller, günümüz hatlarına yakın zayıf ve belli belirsiz göÄŸüsleri ile ünlendiler.


1960'lar ve Moda
1960'lar ve Moda


GeçmiÅŸ birkaç on yılın hazırladığı özgürlük hareketleri 70’lerde sınırları kaldırmayı baÅŸarmış, eteklerin boyu birbirine karışmış, insanlar istediÄŸi ÅŸekilde giyinmeye baÅŸlamıştı. Balmain, Kenzo, Lagerfeld gibi genç modacıların yanı sıra, Ä°talya da ataÄŸa geçmiÅŸ, Versace, Gucci, Armani ve Valentino dönemleri artık baÅŸlamıştı.


70'ler Moda Trendine Bir Örnek
70'ler Moda Trendine Bir Örnek


1980’ler ise modada tüketim çılgınlığının, reklamın, seri üretimlerin özgürlükle birlikte harmanlanmış haline bürünmüÅŸtü. Renkler, vatkalar, rahat ve özgür hissettiren bol giysiler, spor ayakkabılar ön plana alınmıştı. 1990 senesine geldiÄŸimizde 70’lerin minimalizmi ile 80’ler coÅŸkulu ve abartılı tarzının ardından sadelik sunmuÅŸtu. Genç nüfus arasında elbette taytlar ve neon modası devam etmekteydi; fakat halkın genelinde hanımlar elbise ceket takım elbiseler, siyah ve beyaz gibi zıt renklerin kullanıldığı pantolon gömlek kombinlerinin yanı sıra pastel tonların da ön planda olduÄŸu giysiler tercih ediyorlardı.


Unutulmaz 80'ler :)
Unutulmaz 80'ler :)


2000’lerin ilk yıllarında 90’lar esintileri olsa da vatka ve neonu reddeden moda dünyası, daha pastel ama seksi kavramlarıyla yollarına devam ettiler. DüÅŸük beller, pastel makyajlar ve aksesuarda altın rengi ‘altın’ çağını yaÅŸamaktaydı. Son on yıla baktığımızda ise 80’lerin boyfriend ve oversize’ların geri geldiÄŸini, daha modern bir yorumla harmanlandığını, geçmiÅŸte çekilen sinema filmlerinde, çizgi romanlarda ve hikayelerde anlatılan ‘geleceÄŸin rengi’ olan hologramlı kıyafetler; zerafet, özgürlük ve kadının bağımsızlığını ön planda tutan feminen ve maskülen çizgilerin bir arada kullanıldığı bir mottoya dönüÅŸüyor moda anlayışı. Ä°nsanlar artık tektipleÅŸtirilmekten uzak, özgürce giyinebilirken, tüketim çılgınlığı da tüm hızıyla devam ediyor elbette. DoÄŸaya ve doÄŸala dönüÅŸ tüm hızıyla devam ederken organik giysiler, anti-fur anlayışı içerisinde kürkü reddeden modacı ve modaseverler ile farklı bir yola evriliyor.


2000'lerin Başında Moda
2000'lerin Başında Moda


 


Son sözümüz ise bu olsun: “Moda geçici, stil kalıcıdır!”

Son sözümüz ise bu olsun: “Moda geçici, stil kalıcıdır!”



 

 


İlginizi çekebilecek diğer haberler
KORONAVÄ°RÃœS KRÄ°ZÄ...
Genç Kız Odası De...
Yeni Yılda Yepyeni ...
LEZZETLİ VE ŞİFAL...
Türkiye'de Gezilece...
1 Ayda 10 Kilo Verdi...
GÖBEK ERİTMEK SAND...
BAÅžTAN AYAÄžA 2020 ...
Fazla Kilosu Olanlar...
RÃœYALAR HAKKINDA BÄ...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.
Kabul Et